Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfur Öztürk, enerjinin depolanmasının elektrik açısından en önemli bileşenlerden biri haline geldiğini belirterek, "Özellikle rüzgar ve güneş enerjisinin toplam kurulu güçteki payı yüzde 70-80'i bulan ülkeler var, etkin bir enerji depolama politikası ve uygun teknolojilerin geliştirilmesiyle enerji ihtiyacının büyük bir bölümü yenilenebilirden karşılanabilir." dedi.
Öztürk yaptığı açıklamada, günümüzde arz güvenliği, enerji kaynaklarının daha verimli kullanılması, elektrik iletim ve dağıtım problemlerinin ve maliyetlerinin azaltılması gibi nedenlerle enerjinin depolanmasının öneminin giderek arttığını söyledi.
Fosil kaynaklı yakıt kullanımı yerine yenilenebilir kaynaklardan enerji depolanmasının önem kazandığı bu yeni yönelimin, geleceğin enerji politikasında önemli bir rol oynayacağını vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:
"Enerjinin depolanması elektrik değer zincirinin en önemli bileşenlerinden birisi, özellikle rüzgar ve güneş enerjisinin toplam güçteki payı yüzde 70-80'i bulan ülkeler var, etkin bir depolama politikası ve uygun teknolojilerin geliştirilmesi ile enerji ihtiyacının büyük bir bölümü yenilenebilirden karşılanabilir. Bugün için ülkemiz açısından önemli olan, rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin hızla artırılması ve bunların ulusal şebekeye sorunsuz bağlantısının sağlanmasıdır. Bu amaç için rüzgar ve güneş enerjisindeki aşırı hareketliği dengeleyecek batarya gruplarına ihtiyaç var.”
"Depolamanın farklı uygulamaları var"
Enerjinin depolanmasını farklı şekillerde uygulamanın mümkün olduğunu anlatan Öztürk, “Elektrik üretim tarafında veya dağıtım aşamasında olabileceği gibi tüketici tarafında da çeşitli uygulamaların olması mümkün. Hatta evlerde 5-8 kilovatsaatlik bataryalar da bu çözümün önemli bir unsuru olabilir. Elektrik ucuzken gece depolama, gün boyu veya akşam şebeke yerine evdeki bataryadan kullanım bugünkü tarifelerle bile cazip." değerlendirmesinde bulundu.
Bu tür konut depolama sistemlerinin uygun kapasitede güneş panelleri veya rüzgar türbini ile desteklenmesi ile ulusal elektrik şebekesinden neredeyse bağımsız küçük ve kendine yeten sistemler oluşturmanın mümkün olduğunu belirten Öztürk, ileride bu tür bağımsız sistemlerin yaygınlaşacağını söyledi.