Ortaklıkları dahil, kontrol ettiği yaklaşık 5000 megavatlık kurulu gücüyle Türkiye elektrik üretim sektörünün önde gelen oyuncularından Cengiz Enerji, bu alandaki yatırımlarına devam ediyor. Doğalgaz dağıtım faaliyetleri alanında da rol oynayan Şirket, elektrik dağıtım ve perakende satış hizmetleri de sunuyor.
Cengiz Enerji elektrik üretim yatırımlarında özellikle yenilenebilir kaynaklara yönelmiş durumda. Yakın geçmişte dünyanın en büyük HES-GES hibrit elektrik üretim tesisini hayata geçiren Cengiz Enerji, bu alandaki farklı çözümleriyle önümüzdeki dönemde de adından söz ettirmeyi hedefl iyor. Cengiz Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Cengiz, Enerji Günlüğü'nün sorularını yanıtladı:
■ Cengiz Enerji’nin Türkiye elektrik sektöründeki konumu nedir?
2000 yılından bu yana Cengiz Holding’in bir iştiraki olarak enerji sektöründeyiz. Yurt içinde ve yurt dışında hidroelektrik, güneş ve rüzgar santrallerimiz var. Türkiye’de doğal gaz çevrim santrallerimiz ile termik santrallerimiz var. Yenilenebilir enerji alanında da oldukça önemli yatırımlara imza attık. Türkiye’nin ilk hibrit enerji santralini Bingöl’de devreye aldık. Samsun’daki doğal gaz çevrim santralimiz ise yüzde 61 verimlilik oranıyla 2015 yılında dünyanın En İyi Büyük Ölçekli Gaz Türbini seçildi. Elektrik üretiminin yanı sıra dağıtım ve perakende satış alanında da faaliyet gösteriyoruz. Dört elektrik dağıtım bölgesindeki 13 ilde 10 milyonu aşkın abonemiz bulunuyor. Bu sayı Türkiye’nin elektrik tüketiminin yüzde 30’una denk geliyor. Elektrik dışında Samsun ve Konya’da doğal gaz dağıtım faaliyeti de yürütüyoruz.
■ Elektrik üretimindeki kurulu gücünüz nedir?
Halihazırda 4775 magavat (MW) kurulu gücümüz var. Şirketlerimizin bir kısmı ortaklı. Sadece bize ait kurulu gücümüz 2.908 megavat. Termik ve güneş enerji santrallerimizin bazılarında Alarko ile ortak olduğumuz Cenal şirketimiz bulunuyor. Yine Özaltın Holding’le yüzde 50’şer hissesine sahip olduğumuz Kalehan Enerji şirketimiz var. Dağıtım işinde Kolin Grubu ile ortağız. Kolin ile bazı güneş enerji santrallerimizde de ortaklığımız söz konusu.
■ Kurulum aşamasındaki projeleriniz neler?
Türbin sayısı 28’e ulaşacak rüzgar enerji santrali (RES) yatırımlarına başladık. Bu kapsamda Çankırı ve Sinop’taki üç RES’in ilk ünitelerini devreye aldık. Çankırı’da 12 türbinden oluşan Çerkeş RES, Sinop’ta bir türbinin bulunduğu Fener RES ile dokuz türbinden oluşan Hamsi RES, Kocaeli’de de altı türbinden oluşan Karamürsel RES’imiz olacak. Önümüzdeki yılın sonunda kurulumları tamamlanacak 28 türbinin toplam kurulu gücü 120 MW.
■ Hibrit santral yatırımlarınız vardı, ne aşamada?
Bingöl’deki Aşağı Kaleköy Barajı ve Hidroelektrik Santralimizi hibrit elektrik üretim tesisine dönüştürdük. GES kısmı geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı. Şimdi Kaleköy Hibrit Enerji santralimizle ilgili bazı yeni planlarımız var. HES ve GES’ten oluşan bu projeye rüzgarı da eklemek istiyoruz. Bölgede rüzgar verisi toplama çalışmalarımız sürüyor. Bu projeyi tamamladığımızda üç kaynaktan elektrik üreten dünyadaki ilk hibrit tesis olacak.
■ Yurt dışı yatırımlarınızda durum nedir?
Evet, daha önce de söylediğim gibi, yurt dışında da yatırımlarımız var. Özbekistan’ın başkenti Taşkent’teki doğalgaz çevrim santralimizin kurulumu sürüyor ve mart ayında tamamlanarak üretime geçecek. Diğeri ise Sirdaryo kentinde kurulacak. Haziran ayında imzayı attık, gelecek yılın ikinci yarısında tamamlamayı hedefl iyoruz. İki doğal gaz çevrim santralimizin toplam 460 megavat kurulu gücü olacak.
■ Dünya kömürden çıkıyor mu?
Hem Türkiye’de hem de dünyada artan bir enerji talebi var. Yükselen talebe yetişebilmek için farklı kaynaklardan elektrik üretimi devam ediyor. Dolayısıyla şu anda elektrik üretiminin sağlandığı kaynakları daraltmak pek mümkün görünmüyor. Bu durumun orta vadede devam edeceğini düşünüyorum. Tabii yenilenebilir enerjide dünya çok önemli bir ivme yakaladı; Türkiye de bu trendi takip ediyor. Yenilenebilir enerjiye talep arttıkça bu durum, yatırımları da tetikleyecek ve enerji kaynaklarında bir dönüşümün yaşanacağını düşünüyorum. Ama kısa vadede böyle bir beklentimiz yok.
■ Cengiz Enerji hidrokarbon kaynaklara nasıl yaklaşıyor?
Yeni yatırımlarımızdan da görebileceğiniz gibi tüm dünyada enerji sektörünün yüzünü döndüğü yenilenebilir enerjiye şirket olarak çok önem veriyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanıyoruz ve bu alanda yatırımlara yöneliyoruz. Tüm dünyada yaşanan gelişmeler de kısa ve orta vadede yenilenebilir enerji yatırımlarının artacağını gösteriyor. Biz de şirket olarak bu alanda en güçlü şekilde yerimizi almak istiyoruz.
Nükleer enerji iki başlıkta ele alınmalı
■ Cengiz Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Cengiz, nükleer enerjide çevre ve güvenlik olarak sınıfl anabilecek iki konu başlığı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Çevre konusunu kendi başına ele alırsak nükleer enerjinin çevreye negatif bir etkisi olmadığını görüyoruz. Yani atmosfere karbon salmıyor. Bu nedenle burada daha önemli konu, güvenlik. Güvenlik sağlandığı taktirde, nükleer enerjinin elektrik üretiminde önemli bir kaynak olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye pek çok kaynaktan enerji üreten bir ülke; nükleer de bunlardan biri olacak. Kaynak çeşitliliğinin, sadece enerji alanında değil her sektörde arz güvenliğine büyük katkısı var. Siz her ne kadar enerji penceresinden bakmamı istiyor olsanız da ben nükleer teknolojiye sahip olmayı daha çok önemsiyorum.”
Piyasa öngörülebilir olmalı
■ Elektrik üreticilerinin önünde ne tür sorunlar var, beklentileriniz neler?
Son dönemde enerji sektörü gerçek anlamda bir atılım yaşadı. Geride kalan 7-8 yılda enerji yatırımlarının çok hızlı büyümesi de bunun bir göstergesi. Burada bazı küçük nüansların bu atılımı bir adım öne taşıyacağına inanıyorum. Piyasanın daha öngörülebilir olması ve yatırım süreçlerinde daha hızlı adımlar atılabilmesinin sağlanmasını bu nüanslar arasında sayabilirim.