Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin (TÜREB) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda düzenlenen sektör toplantısında konuşan Dönmez, Bakanlık olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) YEKDEM’le ilgili düzenlemesini desteklediklerini ve eğer sabırlı davranılırsa bu düzenlemenin faydasını herkesin göreceğini anlattı.
AA’nın haberine göre Rüzgar enerjisi sektöründe Türkiye’nin hedefleri olduğunu hatırlatan Dönmez, “Bu hedeflere ulaşmamız için çözmemiz gereken bazı başlıklar var. ‘Rüzgar yatırımlarında izin sürelerini nasıl kısaltırız, rüzgar enerjisini sisteme entegre edecek altyapıyı nasıl hazırlarız ve destek mekanizmalarının geleceğini nasıl şekillendiririz’ sorularına cevap arayacağız. Burada sektör temsilcilerinin de görüşleri yol haritamızı hazırlamakta katkı sağlayacak.” ifadelerini kullandı.
Yatırımcıların en çok nerede vakit kaybettiklerini öğrenerek süreçleri kısaltmaya çalışacaklarını aktaran Dönmez, yatırımları takip edebilmek için Enerji Yatırımları Takip ve Koordinasyon Kurulu’nun kurulduğunu söyledi.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Mustafa Serdar Ataseven ise, sektörde öngörülebilirliğin korunması gerektiğini belirterek, “Bizim 2020’den sonraki projeksiyonumuzu da görebiliyor olmamız gerek. Bunun için de hem sektör temsilcileri hem de kamu tarafındaki yetkililerle yol haritamızı hazırlamak istiyoruz.” dedi.
Sektörün mevcut durumuna ve sorunlara ilişkin bilgi veren Ataseven, 2015 sonu itibarıyla 956 megavatlık santralin işletmeye alındığını ve bu rakamın bir rekor olduğunu anlattı. Ataseven, halen bekleyen 9 bin 730 megavatlık lisanslı rüzgar santrali projesi bulunduğu ve bin 868 megavat gücünde 61 santral projesinin de inşaat aşamasında olduğu kaydetti.
Ataseven, konuşmasına:
“Orman ve Su İşleri Bakanlığının genelgesine bağlı olarak bin 243 megavat kurulu gücünde 30 proje bekliyor. Bu projelerin yatırım tutarı 2 milyar dolar seviyesinde, ithalatı önleyici etkisi ise yıllık 300 milyon dolar. Bununla ilgili bazı firmaların davaları vardı ve bu davalar kazanıldı. Bu konuda uygulamaya yönelik daha hızlı bir aksiyon alınması gerekiyor. Ayrıca, yüksek harçlar ve ağaçlandırma bedelleri, Danıştayın rüzgar projeleri için acele kamulaştırma kararlarına yürütmeyi durdurma kararı vermesi sıkıntılar oluşturuyor. Acele kamulaştırma kararı olmazsa olmaz. Bununla birlikte, izin süreçleri karmaşık ve bunların sadeleştirilmesi gerekiyor. Bununla ilgili bir başbakanlık genelgesi mevcut fakat hızlı bir şekilde uygulamaya geçilmesi lazım.” devam etti.
Potansiyelimizin Tamamını Kullanamıyoruz
TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Cihan Pektaş da Türkiye’de artık enerji yatırımlarının çevreye daha duyarlı bir şekilde yapıldığını ve bir çevreci olarak bu değişimleri görmenin mutluluk verici olduğunu aktardı.
Türkiye’de hidroelektrik santrallerinden üretilen elektriğin geçen yıl 96 milyar kilovatsaate ulaştığı bilgisini paylaşan Pektaş, “Bu miktar 11 milyar lira ithalat azalımı anlamına geliyor. Şu an hidroelektrikte potansiyelin yarısı kullanılıyor. Tüm potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.