Kayıp-kaçak bedelinin tüketicilerden tahsil edilip edilemeyeceğine dair Yargıtay ve Danıştay'ın farklı karar verdiği anımsatılan kararda, bu kararların ardından kayıp-kaçak bedeli ile diğer bedellerin ilgili tarifeler kapsamında birer maliyet kalemi kabul edilerek, tüketicilerden tahsil edilmesine yönelik düzenleme yapıldığı anlatıldı.
Habertürk Ankara'dan Fevzi Çakır'ın haberine göre, kanun hükmünün farklı yorumlanmasından kaynaklanan ihtilafları gidermek amacıyla yapılan ve halen devam eden yargılamaları da kapsayan düzenlemenin Anayasa'ya aykırı bir yönü bulunmadığı vurgulanan kararda, "Elektrik enerjisinin kaliteli, sürekli, kesintisiz bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulabilmesi için elektriğin üretiminden tüketicilere sunulması aşamasına kadar oluşan maliyetlerin karşılanması gerekmektedir. Bu bağlamda kayıp-kaçak bedeli ile diğer bedellerin tarifeler kapsamında birer maliyet kalemi kabul edilerek tüketicilerden tahsil edilmesinde kamu yararı bulunmaktadır. Dolayısıyla kanun koyucu tarafından mevcut kanun hükmünün farklı yorumlanmasından kaynaklanan ihtilafları gidermek amacıyla yapılan düzenlemenin söz konusu ihtilaf nedeniyle açılmış ve düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla henüz sonuçlanmamış dava ve başvurular hakkında da uygulanmasını öngören ve hak arama özgürlüğüne bir sınırlama getirmeyen kuralın Anayasa'ya aykırı bir yönü bulunmamaktadır" denildi.
DAVALARI DÜŞÜRECEK
Bu karar sonrası vatandaşlar, elektrik faturasında kayıp kaçak bedelini ödemeye devam edecek. AYM'nin bu kararı kayıp kaçak bedelinin geriye dönük olarak on yıl süreyle hesaplanarak iadesine ilişkin açılan davaların da düşmesine neden olacak.
TEK İPTAL
Öte yandan, AYM Elektirik Piyasası Kanunu'nun bir hükmünü ise iptal etti. Tüketicilerin EPDK'nın gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlediği bedellere ilişkin açılacak davalara sınırlama getiren düzenleme şöyle:
"Kurum (EPDK) tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır."
AYM iptal kararında, bu düzenleme ile hak arama özgürlüğüne ölçüsüz bir müdahalede bulunulduğunu vurguladı.