Mevcut ekonomik konjektür süreli kullanımı olan varlıklara yatırım yapmaktansa, paranın değerini korumak amacıyla uzun dönemli yatırım araçlarına yönelimi tetikledi. Elektronik ürün perakendesinde yansımada yenilenmiş cihaz pazarının ve kiralamanın önünü açtı.
Dünyada yenilenmiş telefon pazarı gelişmiş ülkelerde sıfır telefon pazarının yüzde 20’sine kadar ulaşmış durumda. 10 milyon sıfır telefon satışının yapıldığı bir ülkede bunun 2 milyon adedini yenilenmiş telefonlar oluşturuyor.
Bu oran Türkiye’de henüz yüzde 1’lerde. Ancak 2026 yılına kadar rakamın yüzde 15’lere çıkması bekleniyor. Son yıllarda gerek döngüsel ekonomiye katkısı gerekse uygun fiyatlı olması nedeniyle tüketicilerin yoğun ilgi gösterdiği yenilenmiş telefon pazarının, mevcut ekonomik tablo nedeniyle daha da ivme kazanması bekleniyor. Yenilenmiş cihazlar daha ağırlıklı yaşını almış modellerden oluşuyor, cihaz yenileme süreleri göz önünde bulundurulursa. Bu noktada son teknolojiyi kullanmak isteyen kullanıcıların ve firmaların en önemli durağı da Kiralama opsiyonu oldu.
Kiralamaya yönelimin yüzde 55’in üzerindeki enflasyonda kullanıcılara yüzde 35’in üzerinde tasarruf sağladığının da altını çizen Kiralabunu Kurucu Ortağı Sinan Ventura, “Günümüz koşullarında kiralamaya talep patladı.
Tüketiciler artık paralarını 10 bin TL’lik telefonlara yatırmak yerine, farklı yatırımlarda değerlendirip enflasyonla eşdeğer 16 bin TL’lere çıkarma yoluna gidiyor. Bu durumda aydan aya 500 TL'ler ile senelik sadece 6 bin TL’lik kiralama yaparak hem ürünü kullanıyor hem de sermayesi yanına kalıyor” dedi.
“Telefon bir ihtiyaç, lüks değil”
Telefonun artık tüketicilerin gözünde başat bir ihtiyaç olarak görüldüğüne de değinen Ventura; spekülasyonların, kriz ve zam söylentilerinin etkisiyle sektörde hareketliliğin artığını belirtiyor.
Ventura ürünlere zam geleceğine yönelik alınan duyumların ve kurdaki oynaklıkların tüketicilerin cihaz değiştirme / alma kararını öne çekmeye yönlendirdiğine dikkat çekiyor.