Zeytinburnu'da inşaatı devam eden içme suyu tünelini yerinde inceleyen Topbaş, burada yaptığı konuşmada, bugün gerçekten heyecan verici bir sistemi devreye soktuklarını ve bunun da Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi.
Yıllar önce tünel kazılarının tamamen bedensel güçle yapıldığını, önlemler alınmasına rağmen çökmelerin meydana geldiğini ve insanların hayatlarını kaybettiğini hatırlatan Topbaş, "Önlemler alınmasına rağmen çöküşler olurdu. Sıkıntılar yaşanırdı ve insanlar yer altında hayatlarını kaybederdi. Daha sonra iş makineleri çıktı. Tünellere iş makineleri indirildi ve kazı onlarla yapılmaya başlandı. Ama onlarda da çökmeler ortaya çıktı. Sonra teknoloji gelişti. İhtiyaçlar bunu ortaya koydu. Ve TBM dediğimiz köstebek aletleri, adeta bir fabrika gibi devreye girmeye çalıştı. Bugün TBM'nin devreye girişi nedeniyle birlikteyiz. Ama bu TBM, Türkiye'de ilk defa yüzde 95'i yerli olan Kocaeli'de üretilen bir TBM olması nedeniyle çok heyecan verici. Çok anlamlı. Artık teknolojileri kendimiz üretebiliyorsak, bunlar bizim gelişme emarelerimizdir." diye konuştu.
İstanbul'un bir ülke özelliği gösterdiğini, 16 milyon nüfusuyla dünyanın 124 ülkesinden büyük olduğunu ve dolayısıyla her işi bir ülke ölçeğinden düşünmek gerektiğinin altını çizen Topbaş, şunları dile getirdi.
"Ulaşım sistemleri, alt yapı ve ihtiyaç için gerekli bütün çalışmaları çok büyük ölçekte yapmanız gerekiyor. Çok şükür ki belediyemiz 2017 yılı itibarıyla 16.5 milyar lira yatırım yapar duruma geldi. Ve günü gelmiş ne bir devlete, ne bir finans kuruluşuna ne de bir bankaya bir kuruş lira borcu yok belediyemizin. Yatırım yapabiliyoruz. Kaynaklar doğru kullanılıyor. Kent hizmetlerinin en önemlilerinden biri de içme suyu tedariki. İçme suyu çözümü. Milyonlarca insanın içme suyu ihtiyacını karşılayacaksınız. İstanbul şu an itibarıyla günde 3 milyon metreküp su kullanıyor. Bir o kadar da atık var. Her ikisi de dünyada ciddi problem. Her alanda her işi doğru yapmaya ve model olmaya çalışıyoruz."
"Bugün burada 3 bin 200 metrelik bir hat var" diyen Topbaş, "Tramvay hattının altından geçen 206 santimlik yani, 2 metre 60 santimlik bir boru döşeniyor. Hat çekiliyor. Böyle bir hatı yapabilmek için şehir merkezinde yapıların altından geçmek imkansız. Açık kuyular yapamazsınız. Borular döşeyemezsiniz. Bunu artık ileri teknolojilerle yapmak zorundasınız. Yerin 60 metre altında bu sistemle, makineyle, cihazla bu çözülecek. 36 milyonluk bir yatırım bedeli var. Güçlü inşaat firması buna yapacak. Yukarıda kimse bunu görmeyecek. Ama yüzlerce insan, İstanbul'un su tedariki adına gece gündüz çalışacaklar. Çok önemli bir hat burada devreye girecek. Türkiye'de ve İstanbul'da ilk defa uygulanacak olan yüzde 95'i yerli olan bir TBM köstebek makinesi devreye giriyor. Arkasından bunun çapları büyüyerek devreye girecek. Böylece dışarıdan bu makineleri getirme derdi olmayacak." ifadelerini kullandı.
- Zeytinburnululara müjde
"Kötü aletle iyi şey ortaya çıkmaz" ifadesini kullanan Topbaş, şöyle devam etti:
"Teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor görebiliyorsanız ona ayak uydurup başarabiliyorsanız sadece kendi işinizi yapmış olmuyorsunuz. Ülkenin gelişmesine önemli katkı sunmuş oluyorsunuz. Çok önemli şeyler bunlar. Teknolojik gelişmeleri yakalamak zorundayız, ilerisini yapmak zorundayız. Bu makineleri artık yerli yapıyor olmamız bize bunu daha kolay ve ucuz yapma imkanı ve fırsatı verecek. İstanbul dünyada çok önemli bir referans noktası. İstanbul'a iş yapan dünyada rahatlıkla iş alabiliyor. İstanbul'a makine cihaz alan veya veren dünyaya rahatlıkla makine ve cihaz verebiliyor."
İBB Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Kabataş-Bağcılar Tramvay hattı konusuna değinirken Zeytinburnululara bir müjde verdi. Topbaş, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın'ın yeni bir hattın ilçeden geçmesinin trafikte ciddi sorunlar oluşturacağı için istenmediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Zeytinburnu içerisinden tren geçmesin sıkıntı oluşturuyor. İnşallah yakın bir tarihte bu tramvayı yer altına alma projesi bitmek üzere onu da başlatacağız. Böylece Zeytinburnu'nun da bu tramvayla ilgili sıkıntısını inşallah çözmüş olacağız. Bunu da burada bir müjde olarak ifade etmek istiyorum ve hayırlı olsun diyorum."