Geçtiğimiz ay İstanbul da 10’ncusu düzenlenen Solarex Fuarı’nda hemen her  köşede, her standda, her noktada, katılımcı ve ziyaretçilerin konuştuğu ortak  bir konu başlıkları vardı. 
 Bunların başında ise 31 Aralık 2017 tarihinden sonra sisteme bağlanacak  Lisanssız Üretim Yönetmeliği (LÜY) kapsamındaki enerji santrallerine uygulanacak  enerji nakil hattı bedelinin ne olacağı geliyordu. 
 Sektörde faaliyet gösteren ya da yakından izleyenler hatırlayacaktır 31  Aralık 2017 tarihinden sonra geçici kabulü yapılmış lisanssız elektrik üretim  tesislerinden dağıtım (sistem kullanım) bedeli olarak kilovatsaat başına 10,251  kuruş alınacak. 
 Henüz hayata geçirilmemiş lisanssız GES projesi sahipleri açısından “tehlike”  sayılan bu gelişmeyle ile ilgili olarak Şubat 2017’de, hakkaniyete uygunluk  açısından bir uyarıda bulunmuştuk. Söz konusu sistem kullanım bedeli artışının,  31 Aralık 2017’ye kadar bağlananların yanında o tarihe kadar eksiksiz bir  şekilde kabul başvurusunu yapanlara da uygulanmaması gerektiğini  savunmuştuk. 
 Nedense o tarihlerde bu konuyu çok ciddiye alan olmadı. Belki de bu konudaki  değişikliğe inanmak istemediler. Ama doğruydu. 
 Bizim insanımızın genel bir özelliğidir, işine gelmeyen konuları hep son  dakikaya bırakır. Sonra da tutuşur. Bu sefer de öyle oldu. Piyasada modül  sıkıntısı yaşanında lisanssız güneş santrali projeleriyle ilgili bir hareketlik  başladı. 
 5 Nisan 2017 tarihinde GÜNDER, GENSED ve GÜYAD hazırladıkları ortak bir metni  EPDK Başkanlığı’na gönderdiler. Yazının içeriği, Şubat 2017 tarihinde bizim  yaptığımız uyarının bir benzeri. 
 Bizde bir laf vardır, "sükut ikrardandır”. Yukarıda adı geçen dernekler üç ay  boyunca bu konuyla ilgilenmemiş, gündemlerine dahi almamışsa yeni uygulamanın  sonuçlarını olduğu gibi kabul etmiş sayılmaz mı? Neden üç ay sonra bunu  gündeminize alıyorsunuz?
 Ben o tarihte neler yazmıştım, geriye dönüp bir bakalım: 
 “... Bu tadilat projelerin ve çoğu kurulum ön sayfasında bulunan LÜY  kapsamındaki projelerin mevcut 2,5628 krş/kWh hat kullanım bedeli tarifesinden  işlem yapabilmesi için, Enerji Bakanlığı, EPDK, YEGM veya TEDAŞ (hangisi yetkili  ise) tarafından “31.12.2017 tarihine kadar geçici kabulü yapmış projeler” yerine  “31.12.2017 tarihine kadar hatasız ve eksiksiz geçici kabul dosyası teslim  edilen projeler” diye değiştirilmesi, tadilata giren “gerçek” projeler için  devlet tarafımızdan bir jest olamaz mı?”
 Gözetim Belgesi, Yatırım Teşvik Belgesi gibi konularda olduğu gibi, sektörel  derneklerimiz bu sefer de sınıfta kaldı. 
 29 Aralık 2016 tarihinde 6838 Sayılı Kurul Kararı ile çıkan bu değişikliğe  neden o tarihlerde itiraz edilmedi? Türkiye’deki üretim tesislerinin gücü o  zamanlar da belliydi. Türk panel üreticileri ve Gözetim Belgesi alan yabancı  üreticiler ile bu yıl beklenen kurulumun gerçekleşmeyeceği de öngörülüyordu.  Neden 5 Nisan 2017 tarihi beklendi, özellikle Solarex öncesi reklam amaçlı  mı?
 Ben şimdi daha önce de yazdığımın gibi 31 Aralık 2017 tarihine kadar  “hatasız” geçici kabul dosyasını verenlerin zamlı sistem kullanım bedelinden  etkilenmemesi gerektiğini hala savunuyorum. Buna ilaveten şimdi Ekonomi  Bakanlığı’na da bir önerim var. Bu önerinin kabulü, eldeki proje stokunun  eritilebilmesi, yani mevcut santral projelerinden çoğunun bir an önce hayata  geçirilebilmesi için önemli. 
 Önerimize gelmeden önce son bir not. Şimdi yerli üreticiler belki bana  kızacaklar ama durumun bu noktaya gelmesinde aslında biraz da kendilerinin rolü  yok mu? Bilindiği gibi şu anda Türkiye’deki modül üreticileri yeni sipariş  alırken Ağustos, Eylül ayından önceye teslim tarihi veremiyor. Benim ekonomi  bakanlığına önerim ise yerli panelcilerdeki bu durumun yatırımların zamanında  bitmesini engellemesine karşı bir önlem. Bakan’a ve bakanlık yetkililerine  sesleniyorum: Daha önce Gözetim Belgesi almış yurt dışındaki panel  üreticilerine/markalarına verilen ithalat kotası yukarıya çekilsin!
 31 Aralık 2017’ye kadar “hatasız” ve ''eksiksiz'' geçici kabul dosyasını  veren ifadesinin değiştirilmesiyle yatırımcılara hükümet tarafından zaman  kazandırılmış, daha doğrusu hak ettikleri bir avantajın ellerinden kayıp gitmesi  önlenmiş olur. Gözetim Belgesi alan üreticilerin Türkiye'ye giriş kotasının  yükseltilmesiyle de güneş enerjisi sektörü biraz da olsa rahat nefes alır ve  eldeki projelerin çoğu mevcut dağıtım bedelli üzerinden hayata geçirilme şansı  bulur. 
KAYNAK: Enerji Günlüğü