Güneş enerjisi sektöründeki gelişmelere ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Telemcioğlu, güneş projelerine kredi veren bankaların karşılığında teminat istediğini ancak projenin kendi kendini finanse edeceğinin de göz önüne alınması gerektiğini söyledi.
Telemcioğlu, projelerde sigorta ve finansman ilişkisinin önemli olduğunu ifade ederek, "Güneş ve yenilenebilirde sigorta anlayışı da gelişmeli. Örneğin, yatırımcı panelin olumsuzluğundan gelir kaybına uğrarsa, bunun telafi edileceği bir sistem lazım." ifadesini kullandı.
Özel finansman modellerinin pazarın büyümesi için şart olduğunu belirten Telemcioğlu, "Teminat olarak, yatırımcının ürettiği elektrik sayesinde elde edeceği gelirler dikkate alınmalı. Bankalar yenilenebilir finansmanında şu an daha çok leasing üzerinden gidiyor. Pazarın gelişmesi için bankaların daha çeşitli proje finansmanı yöntemleri oluşturmaları gerekiyor. Bankalar özel finansman modelleri için birbiriyle yarışır hale gelmeli. Pazar büyüdükçe daha özel modellere geçmeleri bekleniyor. İkisi birbirini besler." diye konuştu.
Güneş enerjisinin yaygınlık kazanmasında yerel yönetimlere de çok iş düştüğünü belirten Telemcioğlu, şunları kaydetti:
"Yerel yönetimler güneş enerjisini ne kadar destekler ve öncü olursa, bu pazar o kadar gelişir. Örneğin, belediyelerin soğuk hava depoları, mezbahaları var. Buralarda enerji üretimi için güneş kullanılabilir. Önce kamu bu enerji türünü kendisi kullanmaya başlamalı ki diğer kesimlere örnek olsun. Örneğin Enerji Bakanlığı ya da Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü, kendi binalarına gereken tüm enerjiyi, yenilenebilirden, güneşten sağlarsa, önemli bir adım atılmış olur."
Türkiye'nin 2023'te güneş enerjisinde hedefinin üzerine çıkacağını ifade eden Telemcioglu, "Ellerinde lisanssız çağrı mektupları olanlar var. 600 megavatlık yapılmış lisanslı ihale var. 2018'de faaliyete geçmek üzere açılmış Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihaleleri var. Toplam 8 bin megavatlık ayrılmış YEKA bölgesi bulunuyor. Bütün bu rakamlara dayanarak, güneşte 2023'te 10 bin megavatı yakalayacağımızı düşünüyoruz." dedi.
Devletin verdiği yüksek oranda teşvikler ve Türkiye'nin güneş potansiyelinin yüksek olmasının güneş enerjisinin yatırımcının ilgisini çektiğini vurgulayan Telemcioğlu, "Güneş enerjisi yatırımında maliyetler 2009'dan 2015'e kadar geçen sürede yüzde 50 düştü. 2025'e kadar da yüzde 57 oranında düşüş öngörüyoruz. Maliyetlerin giderek düşmesi ve yatırımların geri ödeme süresinin kısalması cazibeyi arttırdı. Artan verimlilik oranı da yatırımcı ilgisini artıran bir faktör. Kısa zaman öncesine kadar, paneller aldıkları ışığın yüzde 18’ini elektriğe çeviriyordu, şimdi ise bu oran yüzde 20’nin üzerine çıkmaya başladı." diye konuştu.